Nisan 2016

27 Nisan 2016 Çarşamba

Gordion 1.Bölüm


Allah kahretsin diyerek yere düştü.Bunu yapması gerçekten zordu.Bir insan bunu nasıl yapabiliyorduki?Hemde günlerce hala akıl sır erdiremiyordu. Kafası düşmenin etkisiyle hafiften sızlamıştı.Kulaklarında bir süredir ufak bir tınlama vardı.

"Ne o şimdiden düştün mü?Seni kahrolası velet."diye seslendi .Kıpçak bu adamdan nefret ediyordu.Özelliklede suratını ne zaman görse ufak bir mide bulantısı meydana geliyordu.Sonrasında ne yüzüne bakabiliyordu,ne de onunla konuşabiliyordu.

"Hmmp,Seni yaşlı ihtiyar! Bu kadar zor birşeyi saatlerce yapmamı nasıl beklersin?Ne kadar zor olduğunu görmüyor musun?''dediği an arkasından şaplağı yedi ve yediği yer anında kızardı. Bu Yavaşça onun daha da inatlaşarak sinirlenip, gücünü yenilemesine imkan sağlıyordu.

"Tekrar dene. Bu sefer 5 saat durmanı istiyorum.Bunu yaptığın zaman eğitimin bitmiştir.'' diyerek eski pozisyonuna geri döndü ve hafifçe gözlerini kapadı.

Aslında bu pozisyon basit bir savaş gücü yenileme pozisyonuydu.Eller bel hizasında yumruk yapılır,bacaklar omuz hizasında hafif kırık bir şekilde açılır ve derin nefesler eşliğinde gözler kapatılır.Vücudun içinde ki enerjisine odaklanılıyordu.Bu sayede başta bütün enerjini doğaya salar, sonrasında daha güçlü bir şekilde doğadan bedenine enerji çeker ve çakranı doldururdun.

Derince bir nefes alıp Rüzgar ki pozisyonuna geçti. Düzenli nefesler alıp doğa ile bir bütün oldu.Ona enerjisini doğaya salarken ,azar azar salması öğrenmişti.Çünkü bir anda salarsa geri tepme olurdu.Aldığının 15 katı enerjiyi geri alarak sadece gelişimine zarar vermekle kalmazdı.Ölme ihtimali bile vardı.

Uzun bir süre sonra Rüzgar,çevresinde uçusan ufak enerji parçaları gördü. Bir süre sonra hissizleştiğini ve bilincinin yavaş yavaş kaybolduğunu fark etti. O kadar ağır bilincini kaybetmişti ki, ellerindeki ve bacaklarındaki ağrı bile yok olmuştu. Rüzgar Tüm vücudunu hissizleştirerek yok etti.Bu ani olayın başında korkmuş olsada,şuanda umursamayarak kendini bu olayın içine atmıştı.

"Hah,Bak sen şu veletlere*; Hepside koca bir bebek!'' diyerek sırıtıyorlardı. Bunu söyleyen çocuk en fazla 10 yaşındaydı.Ama yanındaki yalakaları yüzünden yüksek özgüvene sahipti ve kendini 20 yaşında gibi hissediyordu.Bu gururla ufak bir dalgınlık yaşadı ve istemeden de olsa dövdükleri çocuklardan birinin kaçmasına vesile oldu.

"Yakalayın şu p.çi. Ona kimsenin benden ve haşmetli yumruğumdan kaçamayacağını öğretin!'' diye ağzından tükürükler saçarak haykırmıştı.

Kabadayı çocuğumuz kabaca 165 cm'di.Her tarafı yağ içindeydi ve acayip kilolu olmasına rağmen beton gibi yumruklara sahipti.Bu yüzden kendinden 3 yaş büyük çocuklar tarafından bile saygıyla bakılıp,görülüyordu.

Dalgınlıktan faydalanan genç hızla koşarak kaçmaya devam ediyordu.Tanrıya şükür ki atletik bir yapısı vardı ve arkasındaki çocuklar ona yetişemiyordu.O kadar hızlıydı ki bacakları yanıyordu.Bacaklarındaki yanmayı es geçen genç,kaçarken istemeden olsa da çarptığı stantları döküyor,kırıyor veya dağıtıyordu.Esnaflar ona her ne kadar kızgın olsada,genç umursamadı ve kaçmayı sürdürdü.

Aralıksız koşmaya devam ederken birden önüne bir at arabası belirmişti.At arabasına sümük gibi yapışmamak için tüm gücünü kullanarak yana doğru döndü.Omzu at arabasına çarpmıştı. Genç bu özelliğinden nefret ediyordu.

Hızlıydı.Evet bunu biliyordu.Ama son sürat koşarken manevra kabiliyetini kaybediyordu.

Çarptığı at arabası sallandı ve etrafındaki gaz lambaları hafiften titreşti. İyiki yanmıyorlardı.Yanmış olsalar kesinlikle patlar, etrafındaki çoğu kişiye ciddi zararlar verirdi.Genç Hiç durmadan arabanın yanından ayrıldı ve uzaklaştı.En sonunda izini kaybettirmeyi başardı.Onu kovalayan çocuklar çoktan geri dönmüş olduğunu fark etti.

Fark etmeden çartığı araba bir simyacıya aitti ve yaptığı son araştırmayı loncasına götürüyordu.Simyacı onu tanıtıp lonca içerisinde ve dışarısında ünlü olacaktı.bu ilaç öyle birşeydiki hiç büyü yeteneği olmayan lakin genetiğinde büyü elementlerini barındıran kişilere büyü yeteneği bahşediyordu.Ayriyetten içen kişi 4 yıl içinde büyü kullanmaya başlayabiliyordu.Ancak o çarpma ile ilaç düşmüştü.ilk başta kristal cam kırılırmış gibi ses çıkartmıştı.

"ŞANGIRT!!!"

Daha sonrasında ise,Genç ufak tınlamalarla hiç bir şey olmamış gibi yürümeye devam etti. Taaki...

Gordion Tanıtım


Dünyada 4 temel topluluk varlığını sürdürüyordu. Büyücüler,Askerler,Simyacılar vede Büyülü yaratıklar içlerinde son derece engin bir denge olsada bundan binlerce yıl öncesinde bir savaş patlak verdi.

Büyücüler ile Simyacılar arasında gerçekleşen bu savaş o kadar şiddetliydiki diğer topluluklar da savaşın içine nasıl karıştıklarına anlam veremediler Büyücerin yanına Büyülü yaratıklar;Simyacıların yanına ise Askerler destek çıkmıştı.Soğuk ve kanlı geçen bu savaş yüzyılarca sürmüş 2 tarafta birbirlerini katletmeye yemin etmişti.Taaki o son büyü gelene kadar.

Fakat burada Gordion'da binlerce yıllık aradan sonra savaşın o soğuk sisi tekrar kıtaya kucak açıyordu.Geri geliyordu daha güçlü bir şekilde daha etkili olacaktı daha iyi hükmedecekti...

Taki bir Büyücü öne çıkana kadar....