DD-Bölüm 30-Jason!!

3 Mayıs 2016 Salı

DD-Bölüm 30-Jason!!




//Yn: Bu bölüme de katkılarını eksik etmemiş uluların ulusu muhteşem Ratel-dono süloya sevgilerimi sunarım saol paşam. Bu bölümün ithafıda sana ait. Fatih seninde eline koluna sağlık paşam :D
Selam millet ben Mete şu muhteşem çekiciliği ile Leydi'yi kendisine aşık etmiş insan...
Şimdi onu bunu bırakın ve üstüme giymiş olduğum kıyafetler ile aşağıya düşerken ki halime bakın...
Millet bu arada öyle löp diye düşmedim yerde çalılık bir alanın olduğu alana doğru atladım ve üstüme giydiğim kıyafetin ne işe yardığını öğrenmek istedim
''Lucifer'in Göz Bebeği'' sayesinde giysiyi işledim.
[[Askeri Kamuflaj: Giyen kişiye bir nebze gizlilik kazandırır. Standart olarak dikilmiş olduğu için özel efekt mevcut değil. Giyen kişiye +2 zırh ve 3 canlılık sağlar...]]
Harikaymış len !!
İlk kez zırh giyiyorum ve canlılık harika oldu
Eheheh...
Şimdi midemden Beretta 52 model silahı çıkardım ve baktım.
Senin ismin bundan sonra ''Ölüm'' dedim.
*Tınn*
[[Beretta 52 model silahın ismini ''Ölüm'' olarak değiştirmek istediğinize eminmisiniz?!]]
[[Evet/Hayır]]
Düşünmeden evet'e bastım.
Vücudumdan eksilen 100 can puanı için endişe etmedim ve sağlık oturuşunu açtım. Buradan çıkmak istiyorsam bu insanları geçmem gerekiyor. Geçmem derken yani öldürmem!!
''Emrindeyim!!'' diye tok bir erkek sesi duyuldu.
''Ölüm senin adın'' diye kendimden emin bir ses ile konuştum.
'' Evet Efendim '' dedi.
*Tınn*
[[ İsmi değiştirilen silah ek özellikler kazandı. Mermi doldurumu yok edildi. Mermilerin isabet oranına göre kalıcı olarak hasarı arttı. Mevcut ek hasar: 0 ]]
Çüşşşş!!!
Hacı bu bildiğin elinde balta olan köpek oldu lan!!
Bir elime Leydi'yi bir elime ise Ölümü aldım ve dışarıya çıktım.
''Ölüm otomatik nişan aldırabilme gibi bir özelliğin varmı? ''
''Yok efendim dedi..''
Keşke olsaydı.
*İnsan görünümde kalma süresi 0:05 saniye!!*
Biliyordum zaten biteceğini bitti anda tekrar yeniledim Ruh konusunda bir endişem yok!! Leydi bunu tamamlıyor.
İnsanlar beni gördükleri gibi ellerinde tutmuş oldukları M16 ve AK47 model saldırı tüfeklerini bana doğru çevirdiler.
Bu mermileri yiyemem!!
'' Ateş!!! '' diye bağırdı birisi bu muhtemelen yüksek rütbeli bir asker!!
İlk hedefim o!!
Şimşek gibi bir hız ile ona doğru koşturdum ve elimde tuttuğum Leydi ile bir savurma yaptım.
Leydi'den çıkan sonik patlama koridor da olmadığım için yankısız bir şekilde çıkmıştı ve ilk kez tam anlamıyla duydum.
*Roooaaarrr*
Tıpkı vahşi bir çayırlıkta bir aslanın dişileri harekete geçirmek için kükremesi gibi...
Emiri veren kişi bir adet ağır makineli silahın önünde duruyordu ve benim harekete geçtiğimi gördüğü anda ateş etmeye başladı tabii ki diğerleri de...
4 mermi vücuduma isabet etti. İkisi sırtıma... Acıtı azıcık.. ikisi ise sol göğüs kafesime...
Atmış olduğum kükreme makineli tüfeğin içinden geçtiği gibi ortadan böldü ve insana doğru yöneldi bu sırada öldüğünü zaten bildiğimden diğer askerlerin önüne doğru ilerledim ve diğer elimde bulunan ''Ölüm '' ile ateş etmeye başladım.
Sınırsız merminin avantajları. Başlarda hepsi boşa gidiyordu ama bir iki mermiyi insanların bacaklarına doğru sıkabildim.
Mermiler 3 kişiye isabet etti ve 2 si yere yıkıldı. Şimdilik sadece mevcut sağlığımı doldurmam gerekiyor. Hızlıca atıldım ve kafalarına 2 kurşun sıktım.
*Tınn*
[[ ölüm adlı tabancanın saldırı gücü değeri +2 arttı. ]]
Mükemmel!!
Diğer askerlere döndüm etrafımı sarmış olan yaklaşık 70 insan vardı. Kimisi korku içerisinde idi.
'' Ne bekliyorsunuz lan!! Öldürün şu orospu çocuğunu!! ''
// Şimdi buralara rtük çöker pusu atın
Şimdi siktim senin belanı!! Sansür bile yok bunda...
Kimse anneme laf edemez!!
Nasıl oldu bilmiyorum ama bir anda o bağıran adamın önünde idim.
*Tınn*
[[ Aşırı sinirden ötürü savaş moduna geçildi. Bu modda durulduğu süre boyunca dakikada 150 can puanı feda edilecek.]]
Kabul anasını satayım.
Bedenim bir anda kontrolüm dışına çıktı ve elimde ki ölüm sanki profesyonel birisinin elindeymiş gibi solumda ki kişinin direk olarak kafasına ateş etti.
Leydi ise bir savuruş ile yaratmış olduğu ''Rüzgarın kükreyişi '' sayesinde 5 kişiyi ortadan ikiye bölmüştü.
Ölüm daha ben ne olduğunu anlamadan diğer insanın kafasına sıktı ve bu şekilde devam etti. Önünde durduğum adam ise direk olarak. Kafasına yediği bir mermi ile ölmüş ve yere bile düşmeden direk mideme inmişti.
Askerlerden birisi ise beni yemek yerken yakaladı ve leydiyi tutan koluma bir pala ile vurdu ve direk kopardı.
*Tınn*
[[ Kolun koptu can puanın 100 düştü mevcut can puanın savaş modu ile hızla düşüyor. Mevcut can puanı 75/315!!]]
Daha ben bir şey bile yapamadan bedenim içeriden başka bir kol çıkardı. Ve o kopan kolumun olduğu hizaya getirdi.
Ve bir anda birleşti. Kolumu kesen kişi ise ölümün tadına bakmıştı.
Hızlıca eline Leydiyi aldı ve bir adet daha ''Rüzgarın Kükreyişi'' savurdu.
Rahat 10 kişi telef oldu...
*Tınn*
[[ Can puanınız Leydi adlı silahınızın özelliği sayesinde tam olarak dolmuştur.]]
*Tınn*
[[Bir seviye atladınız. Mevcut seviye 12!! 4 adet durum puanı mevcut.]]
'' Hepsi çevikliğe'' dedim.
Çevikliğe verdiğim 4 puan ile birlikte bedenim katliama devam etti.
Bir saniye millet daha demin idrak edemedim ama...
Uzaysal depodan bir adet kol çıkarıp yenisi ile değiştirmişti değilmi?!!
Bu... Bu... Manyak bişi lan!!!
Hassiktir bundan sonra kesinlikle kullanırım bende bunu...
Çok değil bütün askerlerin ölmesi sadece 10 dakikamı almıştı ve leydi sayesinde savaş modunda sınırsız bir şekilde durabiliyordum.
''Seni seviyorum Leydi'' dedim tekrar.
''Seni seviyorum ÖMRÜMM!! '' diye karşılık verdi..
Abi...
Şimdi bunu sallayın çünkü yaptığım katliam sırasında orijinal bedenime dönmüştüm ve bir anda karşıma Jason belirmişti.
Elinde tutmuş olduğu bir sopa ve bir adet polis kalkanı vardı...
Tam bir şövalye gibi...
Ben ise daha çok savaşçı niteliğindeyim. Yani direk saldırırım yarı zamanlı suikastçi olabilirim. Kısa süreli tank da olabilirim.
Boşta durduğum için 150 can puanımın düştüğünü gösteren uyarıyı gördüm.
Derin derin nefes almaya başladım ve bedenimi sakinleştirmeye adrenalin hormonunu ki bu Gulyabanilerde de var!! Yok etmeye başladım.
Bir dakika boyunca bakıştık sadece dudaklarında hafif bir gülümseme var idi. Hiç bir şey söylemedi bende bu sıra içerisinde bedenimi sakinleştirdim.
*Tınn*
[[Savaş modundan çıkıldı. ''Ölüm '' adlı silahınızın ekstra hasarı 20 puana yükseldi!!]]
Harika!!
Hiç bir şey söylemiyorduk birbirimize ki bende sıkıldığımdan ötürü gidip oturdum yere ve vücudunun ısı dalgasını inceledim.
Kalbinin gümbürdemesi ve vücuduna kan pompalaması muazzam derecedeydi. *Güm-Güm*
*Güm-Güm*
Bu sırada karşımdaki Jason ise yaptığım harekete şaşırmıştı.
Kesilen kolumun yarım kamuflajına ait kısmını yırtım ve elime aldım.
Ölüm'ü yere bırakarak Leydi'yi temizlemeye koyuldum.
Jason'un sinirlenişine tanık oldum. Sadece oturuyordu. O cool hareketlerinden eser yoktu ayaklarını yere vuruyordu ve bana bakıyordu.
Umurumda olmadı.
Leydiyi temizlemeye devam ettim. Sanırım bu kılıca gittikçe daha fazla bağlanıyorum...
Bu sırada kafasını arkaya çeviren Jason birilerine bir şey dedi. Zaten en fazla 4 kişi kalmışlardı...
Birisi hızlıca elinde bir RPG-7 model bir roket atar ile geldi ve doğruca Jason'un eline verdi.
Jason ise bir sırıtma ile gülüp elinden kaptı ve omuzuna koydu omzuna koyduğu zaman hafifçe ağırlığından ötürü ezildiğini fark ettim.
Güç yoksunu idi bu karakter sadece dayanıklılığı aşırı derecede fazla...
Gerizekalı...
Elinde duran RPG-7 model silahı ateşledi ve bana doğru roketi tüm hızı ile gönderdi. Normalde olsa istifimi bozardım ama sadece kılıcımı bir kez savurmak ile yetindim.
Yemek alanımı işgal etmişti ve şanslı idi insan olarak kalmıştı benim gibi bir zombi olarak yaşamamış ve ölümden dönmemişti. Yaptığı hareket ise affedilemezdi.
Bakın millet korkuyorum hem de hala korkuyorum. Öyle böyle değil!!
Ama buna herhalde deli cesareti deniliyor.
Benim kılıcımdan çıkan kükreme ile roket ortadan ikiye bölündü ve o anda patladı patlamanın etkisi ile birlikte geçici olarak kör oldum ve ısı alanını kontrol edemedim.
Ateşlerin arasından birisi bana doğru geliyordu!!
Elinde tutmuş olduğu kalkan ve sopa ile bunun kim olduğunu biliyordum.
Bu kişi Jason'dan başkası değildi.
''Ölüm'' ile iki el ateş etmeyi denedim.
İkisi de önüne tutmuş olduğu kankanına isabet etti ama sertleştirilmiş cam yüzünden engellendi...
Hızlıca havaya doğru zıpladı ve bana doğru sopasını havaya kaldırdı
Vurmak için iyice gerildiği kesindi.
Bu sırada bende hala oturuyorum millet ha kendimi saitama gibi hissediyorum.
Elimde duran leydi'yi de bir kez daha savurdum.
Kükreme ile bir kez daha ortalığı yıkıp geçmeye koyuldu.
Lakin... neden bilmiyorum ama...
Jason'ın kalkanına geldiği anda yok oldu...
Siktir!!
Bana doğru düşüşü gerçekleşmeden bir saniye öncesinde kendimi sola doğru takla attırdım... Bir saniyelik zamanın sonunda jason yere düştüğünde o asfalt zeminde muazzam bir delik meydana geldi.
Tıpkı minik bir meteorun düşmesi gibi...
Elindeki silah yere düştüğü anda biraz parıldamaya başladı...
Daha yeni yere inmişti ki bir kez daha havaya yükseldi. Tıpkı panteon gibi lakin bu sürekli ulti kullanıyor...
Bir kez daha bana doğru geldiğini gördüm...
Hızlıca ayağa kalktım ve kılıcımı savurmaya niyetli bir şekilde doğruldum.
Yere bu sefer daha hızlı indi ve inerken onun sopası ile benim kılıcım çarpıştı...
Yere inerken uyguladığı kuvvet ile kolumun hissizleştiğine eminim...
Keşke savaş modundan çıkmasaydım...
İkimizin de silahı çarpıştığında diğer elim ile silahın namlusunu jason'a doğrulttum.
Ateş ettim.
Sertleştirilmiş kalkanı bile bu seviye yandan işe yaramaz hale gelecekti...
Ki nitekim dediğim doğruluğunu gösterdi iki kez aynı yere ateş etmem ile kalkanında bir delik meydana geldi ve ikinci gönderidiğim mermi direk olarak omzuna saplandı...
Yüzünde ki pis sırıtış bir anda acı bir surat buruşmasına dönüştü.
Nasılmış lan!! Ha
Ben bunu düşünürken oda kendini kaybetmeyerek kalkanı ile bir kez vurdu bana
Kalkan bana çarptığı anda dengemin kaybolduğunu ve göğsüme bir balyoz ile vurulduğunu hissettim. 
''Seni pislik ucube...'' diye bir mırıltı Jason'un ağzından yükseldi...
''Aşkım!!''
''Efendim Leydi!!''
''Silahı... Tıpkı benim gibi onunda bir ismi var!!''
''Ne nasıl olur bu!!''
''Ve sevgilim silahı bir erkek tıpkı ölüm gibi...''
''Yani...''
''daha demin bana asıldı ve can çalma özelliğimi bir anda etkisiz hale getirdi.''
''Özelliği demiştin değilmi...''
''Evet hayatım!!''
'' Sağ olasın sen olmasan işim daha zor olacaktı.''
Demek silahın etkisiz hale getirebiliyor...
Ve bir ışık şövalyesisin...
Manyak bir kombusun yani...
Ben bunları düşünürken sopanın suratımın dibinde olduğunu gördüm!!
*ÇATIRTTT!!*
Vurduğu yer elmacık kemiğimdi ve vurduğu anda kırılmasına yok almıştı üstüne...
*Cızzzzz!!!*
*TINN*
[[Güneş etikine sahip bir silah ile vuruldunuz!! Can puanınızın %3 ü otomatik olarak düşme gösterdi. ]]
Güneş etkisi...
Bu adam hard counter!!
Tıpkı o elinde kalkan ve kılıç tutan güneş manyağı abla gibi!!
// Acaba kim kim :D
Kendini topla!!
Ben bunları düşünürken bir başka darbe kafama doğru isabet etti.
*TINN*
[[Güneş etikine sahip bir silah ile vuruldunuz!! Can puanınızın %6 sı otomatik olarak düşme gösterdi. ]]
Biriktiriliyor tıpkı benim silahım gibi!!
Lanet olsun hayır hayır....
Kendimi geriye doğru zıplamaya zorladım ve elimi suratıma götürdüm...
Elmacık kemiğim ve çenemin sol tarafında et yoktu direk kemik haline gelmişti!!
...
Şimdi o ananı siktim işte!!
Elimde ki silahı elbisemin üzerinde olan kılıfına yerleştirdim ve bir elimi boşa çıkardım.
Bu adam için kolumu kullanmam gerek tek atış yapmam gerek!!
O yüzden sadece... Yanına yaklaşmalı ve götüm götüm saldırılarını yemeden ilerlemeliyim...
Bunları düşünme sürecine hemen başka bir şeyi ekledim. Kalkan!!
Her ne kadar yakınlaşsam bile o kalkan olduğu için beni ittirecekti...
Burada SoM modeli dövüşme taktiği kullanacağız...
Yani kalkanından zıplayıp arkasına geçmem gerek!!
Haydi deneyelim!!
Hızlıca üzerine doğru koştum!!..
Sanki o da bunu bekliyormuş gibi gövdesini kalkanın arkasına geçirdi!!
Ahmak!!
Dibine kadar girmek gerekli bir- iki- üç şimdi!!
Kankanın üzerine doğru zıplayarak bir adım attım. Çok değil saniyenin yarısı kadar sonrasında ise bacağıma güç verip havada zıplayarak bir takla attım ve direk olarak arkasına geçtim.
Oda ne olduğunu şaşırmıştı. RPG oyun oynamanın faydaları yeğen!!
Bu arada sizlerde PRG oyun oynayın kesinlikle ileride faydaları olur. Böyle olaylarda göt gibi kalıp ölmezsiniz!!
Arkasına geçtiğim anda ise Leydi'yi omurgasından içeriye soktum!!
Fazla değil sadece ucu girebilmişti. İçine giymiş olduğu başka bir zırh var idi sanırsam.
Sokmuştum sokmasına ama geri çıkartmaya fırsat olmadan döndü ve kalkanı ile bir tane vurdu.
Feleğim şaşmıştı dönerek uçtum elimde ki leydi ile birlikte!!
''Sen iyimisin sevgilim''
''İyiyim ''
Yüzümü tekrar ellediğimde elmacık kemiğimde ki boşluğun gittiğini fark ettim...
Çenemde ki duruyor ama istemeden de olsa güldüm!!
Güneşin şövalyesinin bile zayıf bir yönü var desene!! Bu sırada unuttuğum bir şey olduğunu hatırladım!!
O aracın dibinde duran 3 kişi...
İstiflerini hiç bozmadan duruyorlardı..
Jason ile dövüşüp öldürsem bile onlar biraz sıkıntı çıkarabilir.
Hedefimi değiştirip hızlıca kalkıp onlara doğru koşturdum.
Koşarken ise dikkatlice baktım.
2 erkek ve bir kadın var kadın çok güzel memeleri ise mükemmel kararımı verdim erkekler ölecek kadın ise benim olacak!!
Erkeklerin ise seviyesine baktım!
Birisi 13 birisi ise 15 seviyesinde aşağı yukarı benim gücümdeler yani...
Hızlıca birisine kılıcımı savurdum ve Kiraz ağacının yaprak rengindeki Rüzgar'ın Kükreyişi ona doğru uçtu.
//byakuya mısın mübarek
Tepki hızlarımız aynı değil onu fark ettim.
Daha fark edemeden arabanın içinden geçti ve arabanın patlamasına yol açtı. Bu sırada ise ilerlemeye devam etti ve ayak tabanından itibaren ikiye bölünmeye başladı.
Tıpkı bir havucu kesen bıçak gibi...
Öldüğü anda biliyordum ki can puanım tamamlanmıştı. Lakin pilimde bitmek üzereydi...
Daha hızlı olmam gerek yoksa burada öleceğim!!
Uçarken tıpkı metal gear solid deki gibi bir kesik daha atarak diğer erkeğinde icabına baktım.
Ben bunları yaparken ise arkamdan bir kükreyiş boy gösteriyordu!
Kükreyen kişinin kim olduğunu biliyordum. Tabi ki Jason'dan başka birisi değildi.
''Sen!! Sen!!''
''Bu gün burada kimse seni bulamayacak kimse senin varlığını bulamayacak!! ''
'' SENİ!! SENİ YOK EDECEĞİM!!''
Gülümsemeye başladım bütün sinirleri alt üst oldu yazık lan ehehehe
''Sıkıyorsa dene bakalım'' dedim. Dudaklarımda haşin bir gülümseme ile...
'' Bütün birikimim bütün insanlarım!! Bunu yaratabilmek için yıllarca bekledim ben!!''
''Benim halkımı yok ettin!!''
Ağzım ile esneme numarası yaptım...
''Çokda sikimde...''
Elimin birisini ile aletime götürdüm ve kaşımaya başladım...
Şuna bak hala halkı diyor bana ne amk!!
Onlar benim deneyimim ve yemeğim!!
Sende öyle!!
Beni öldürmeye çalışırken iyiydi de şimdi mi kötü lan!!
Gelmesi için işaret yaptım.
Bu sırada millet kız baygın o kızı kesin kölem yapacağım kesin!!
Üzerime adeta kızgın bir boğa gibi geldi zaten sinirli biraz daha sinirlendirelim şunu...
Kontrol bana geçti resmen ehehe
''Ne o kahraman!! Sadece kalkanın arkasından mı konuşabiliyorsun? ''
''Ne o kalkan olmadan götün yemiyor mu? ''
''Neden bu kadar korkaksın?!!''
''Sen!! Kess!! Sesini!!'' diye bağırdı ve elinde ki kalkanı fırlattı...
Ahahaha embesil lan bu !!
Sadece o cool hareketleri var bunun yoksa çöp!!
Gerçi genelde şövalye olanlarda beyin olmaz kas gücüdürler sadece!!
Sistemleri de basit git saldır dayak ye dayak at!!
Şu an tıpkı bir örümceğin ağına yakalanmış sinek gibi!!
Hızlı hızlı iki adet kükreme yolladım Leydi sayesinde ardından kılıfından ölümü çıkardım ve 4 el ateş ettim.
Attığım iki kükreme birbiri ile birleşti tıpkı animeler de ki gibi!!
Kükreme yüzünden eminim ki kurşunların geldiğini fark edemedi!!
Sopası ile kükremeyi tek seferde biçti.
Ortadan atılan kükreme koların da derin iki adet yarık bırakabildi sadece!!
Ardından ise ölümün yollamış olduğu 4 adet gül gibi açacak olan mermi yola koyuldu...
Kükreyişi savuşturmak için kollarını feda ettiğinden elinde ki sapayı tam anlamı ile savuşturamamıştı ve kurşunların dördü de iki bacağına isabet etti.
Halen şu tabancayı kullanmaya alışmam gerek!!
İki bacağına isabet eden mermi ile bir anda olduğu yerde mıhlandı...
Bacaklarına gelen mermiler çünkü şans tamamen şans eseri tendonlarını koparmıştı...
//Şansa baah bea demekki sayısal felan oynasan :D
Bütün şansımı herhalde bunun için kullanmıştım...
Bacaklarında sanki telefon titreşiyormuş gibi bir titreme düştü
Ağzından gelen bir kan ile yere doğru yola koyuldu.
*puff*
Diye yere düştü sanki bana bir boku poşete koyup fırlatmışlar gibi...
Bakın böyle kendini anime karakterlerinde iyi karakter ile yakınlaştıranlardan nefret ederim.
Yok hokage olucam yok korsan kralı olucam...
Bu tip karakterleri öldürmeyeceksin bu tip karakterleri süründüreceksin!!
Aynısı Jason içinde geçerli
''Öleceğini düşünüyorsun değil mi? ''
'' Rahatla ölmeyeceksin...''
''Lakin keşke ölsem diyebilirsin '' diye gülümsedim...
Bunu dediğimde ise gözlerinde korkuyu gördüm o muhteşem o cool o ilk gün korkudan kulübenin içine pustuğum kişi şuan ayaklarımın altında ve korku ile bana bakıyordu...
Bu ağzımda şahane bir tat bırakmıştı!!
Bunu yemek istiyorum!!
Kesinlikle yemek istiyorum ama öldürmeyeceğim!!
Elime almış olduğum Leydi ile bir kez daha Kükreme savuruşu yaptım.
Hedeflediğim yer bacakları olmuştu.
Kükreme ile birlikte asfaltta yaklaşık 3 metre genişliğinde bir yarık meydana geldi ve bacaklarını yağ gibi kesti..
''Aaahhhhhhh!!!!''
Diye bir çığlık o ağzında aşağıya döküldü!!
''Lütfen...''
''Lütfen acı bana..''
Kafamı sağa doğru yatırdım
''Ne için ? '' dedim.
'' Bir şans daha ver lütfen bana acı..'' dedi sadece gözlerinden akan yaşlar ile birlikte...
Ölümden korkuyor...
Evet!! Kesinlikle ölümden korkuyor!!
Silahımın ismi olan ölümden değil gerçek ölümden!!
Benim iki kez onun ile buluştuğum ölümden!!
İlkinde siktir yediğim ikincisinde ise kaçtığım ölümden!!
''Ahahaha!!''
''Öldürmeyeceğim demedim mi sana? ''
Haydi şimdi kollara geçelim millet bir kolunun üstüne bastım.
''Lütfen lütfen!!''
''Ne lütfen!! '' dedim ve tüm gücüm ile kolunu çekiştirdim.
Doğanın kanunu bu değil mi? Öl yada öldür!!
Daha demin bana vurduğunda götün ile gülerken iyi değil miydi?
**Çatırt!!**
**Wosshhh**
Kolu elimde kalmıştı kıyafetleri ile birlikte!!
Acı dolu bir çığlık daha yükselmişti... Kolunun kopan tarafından sinirler ve kopan damarlar fışkırıyordu.. Kemiklerin bir kısmı ise dışarıdan görünüyordu...
Kopan damarlardan yere doğru kan hızlıca boşalıyordu...
Elimdeki kolu narin bir şekilde yere bıraktım ve diğer koluna doğru yürüdüm...
''Hayır!!''
''Hayır!!''
''AHHHHHHHHHHH!!!''
**Çatırt!!**
**Wosshhh**
Bir diğer kol da elimde kalmıştı...
Biliyorum ki bu da onu öldürmeyecek çünkü can barı 200 de şuan kanama ile bile ancak 100 e düşer!!
İlk kopardığım kolunda ki kan tamamen süzülmüştü!!
Elime onu geri aldım ve elbiseleri koparttım.
Direk olarak yemeye koyuldum. Çok açtım ve özellikle bunu yemek istiyordum.!!
*Mosh*
*Mosh*
Diğer kolunu da alıp yemeğe koyuldum. O kaslı yapısı ve etin sulu hali çok lezzetli idi...
Bir meme olmasa da...
Diğer kolunu da hızlıca yedim.
Sırada ise bacakları vardı...
Tek kelime ile onu da yedim!!
Jason' a gözlerimi diktiğimde sadece ağladığını görebiliyordum.
Tek bir gecede sadece 2 saat içerisinde hayatını tamamen mahvolmuştu...
Yazık...
Bana bakışlarını sabitledi. Gözlerinde ki korku yok olmuştu!!
''Seni Lanetliyorum lanet canavar!! '' dedi ve bayıldı.
Tınlamadım bacakları da yedim..
Tatları berbattı.
Yemek yeme işlemi son bulduğunda ise gözlerim kızı aradı...
Fakat yok olmuştu...
Siktir kaçırdık!!
Neyse umurumda değil etrafıma bakarak çalışan bir araç aradım ve buldum da!!
Hızlıca içine bindim ve anahtarı kontağın içine yerleştirdim.
Madem okul yok oldu o zaman şimdi gezinti zamanı!!
Önceden babam sağ olsun arabayı öğretmişti. Ehliyetim olmadığı için süremiyordum ama...
Bu artık kimin umurunda gaza bastığım gibi okulun o sınırları içinden çıktım....
***
(Başka birisi gözünden yazdı burayı göt yazar)
Elleri ile geride kalan cesetleri yerken dudaklarında gülümseme var idi. Arkasından bakakaldığı genç... 
İlk kez o atmayan kalbinde duygu hissetmişti sanki ona doğru çekiliyor gibi idi...
''Bir gün tekrar görüşücez...'' diye fısıldadı o kişi...
'' O yardım ettiğin gün gibi tekrar...''
Dedi ve bir erkeğin bacağını içinde kalmış olan kanı içmeye devam etti...
//Yn: Millet bir sezonun sonuna geldik!! Dilerim iki ve üçüncü sezonlarda bu şekilde olur!! Beni destekleyen beni takip eden herkese teşekkürlerimi sunarım.... Bu bölüm 2912 kelime oldu ve halen artmaya devam ediyor yaklaşık olarak 4 saattir aralıksız yazıyorum ve parmaklarım ölmüş durumda. Yeni sezon gelir iken sizlere sadece bekleyin ve öğrenin diye diliyorum. Çünkü artık parmaklarımı hissetmiyorum. Buradan başka kankim Tolunaya ve bana bağışları ile destek olan kişilere teşekkürlerimi sunuyorum. Sizler sayesinde gaza gelerek bölüm yazıyorum... Son olarak ise Fatih yani Dunklesplatz sen olmasan bu seri belki de bu kadar iyi bir düzende olamayacaktı dostum. İyiki varsın iyi ki bu seriyi yazmaya başladığımda tamam yolla düzenlerim dedin!!
//Yn: yeni sezonda görüşmek üzere diyorum ve takipte kalmanızı istiyorum...
//Dn: Buradan Aydehana bu seriyi yazdığı için çook teşekkür ederim düzenlerken ve Dn atarken çok eğlendim sonraki kitapda görüşmek üzere
//Bu arada düzenlemelerimi beğenmeyen arkadaşlar sağda solda millete anlatacağınıza gelin bana söyleyin :D düzelelim 

0 yorum :

Yorum Gönder