Ar Bölüm:21

10 Mayıs 2016 Salı

Ar Bölüm:21


Bölüm 21

En başta Zend olmak üzere, Maddle, Hollis ve Hinia, Zend’e seslenen adama baktı. Adam beyaz bir pelerinin altına siyah kıyafetler giymişti. Siyah saçlıydı, gülümseyen bir yüzü vardı, sağ elinin orta parmağına üstünde taç olan bir yüzük takıyordu. Hollis ve Hinia, bu adamın kim olduğunu çoktan anlamışlardı.

‘’Merhaba efendim, bana mı seslendiniz?’’ Zend nazikçe ve saygı dolu bir şekilde karşısındaki orta yaşlı adama seslendi. Adam güçlü ve saygı gösterilmesi gereken biri gibi görünüyordu. Tabii ki Zend adama bu yüzden saygılı seslenmedi. Zend herkese saygılı davranırdı.

‘’Evet çocuğum, sana seslendim.’’ adam sadece Zend’in ona sorduğu soruya cevap vermekle yetindi.

‘’Peki neden bana seslendiniz?’’ Zend sordu.

‘’Öncelikle seni biraz önce oynadığın maçtan dolayı tebrik etmek isterim. Planın dahiceydi. Eğer gerçek bir savaş olsa, kesinlikle kazanmıştınız.’’ adam Zend’i övmeye başladı.

‘’Övgüleriniz için teşekkürler, aklıma gelen ilk planı yaptım işte.’’ Zend adamın övgülerini tevazuyla karşıladı.

‘’İkincisi, maçta gözlerinde bir parıltı gördüğüme eminim, kral moduna sahip olduğuna da.’’ adam konuya girdi.

‘’E-evet efendim, söyledikleriniz doğru.’’ Zend ne diyeceğini bilemedi.

Zend’in paniklediğini gören adam konuşmaya devam etti. ‘’Sakin ol çocuğum, kral moduna sahip olmak, paniklenecek bir şey değil, övünülecek bir şeydir.’’ adam bunları söyledikten sonra yüzüğünü Zend’e doğru tuttu, ‘’Gördüğün gibi, Beyaz Taç adına buradayım.Benim de sahip olduğum kral moduna sahip olan seçilmiş insanları alıp, gerçek evlerine götürmek için.’’

‘’S-siz, kral moduna mı sahipsiniz? Ayrıca Beyaz Taç da  ne oluyor?’’ Zend ilk kez kendinden başka kral moduna sahip olan birini görmüştü, bu yüzden afallamış, şaşırmış ve aynı zamanda heyecanlanmıştı.

‘’Evet, ben kral moduna sahibim. Ah, tabii ki kanıtlamamı istersin,’’ dedi ve gözleri birden yeşil bir parıltıyla kaplandı. Zend şimdiye kadar dikkat etmemişti ama, adamın gözleri zaten yeşildi. Giysilerinden dolayı belli olmuyordu.

Adam gözünü parlattıktan sonra, yere baktı, yerde gördüğü bir örümceği parmağıyla ezdi. ‘’Evet, bildiğin üzere kral modunu kapatmak için birini öldürmeye ihtiyaç duyarız. Bu insan olacak diye bir şey yok, ancak senin için var. Ben kral modumda ustalaştığım için, istediğim bir canlıyı öldürerek modumu kapatabilirim. Sinekleri bile.’’ dedi, yavaşça bir nefes aldıktan sonra devam etti. ‘’Ancak sen, henüz kral modunu öğrenmediğin için bunu yapman pek mümkün değil.’’

Zend hayran olduğunu belirten bir ses çıkardı.

‘’Beyaz Taç nedir usta?’’ Hollis’e sordu

‘’Beyaz Taç, kral modu o--’’ Hollis tam konuşuyordu ki, adam ‘’İzninizle ben açıklayayım, yetmiş ikinci sıradaki Bay Hollis.’’ dedi.

‘’İzin sizin.’’ Hollis kibarca adamın konuşmasına izin verdi.

Adam, küçük bir boğaz temizleme öksürüğü yaptıktan sonra konuşmaya başladı. ‘’Beyaz Taç, kral moduna sahip insanların kurduğu, diğer kral modu olan insanları alıp eğiterek kendi bünyesine katmayı amaçlayan büyük bir kuruluştur. Beyaz Taç isterse, Pounz Krallığı’nın yönetim şeklini bile değiştirebilir. Muazzam miktarda gücü elinde tutan Beyaz Taç, bir savaş durumunda herkesin ilk yardım isteyeceği kapıdır. Geçen sene, Kara Yaprak’ın içinde bulunan bazı kendini bilmezler, karanlık elementine sahip oldukları gerekçesiyle Beyaz Taç’a savaş açtılar. Tabii ki Beyaz Taç, tüm şanlı tarihinde olduğu gibi savaştan kaçmadı. Kral, bizzat araya girmeseydi, Kara Yaprak’ın hayatta kalan bir tane bile üyesi kalmayacaktı. Beyaz Taç böyle güçlü bir şey.  Biraz önce, kral modunu bastırmayı başardın. Bu çok zordur. Hemde senin yaşına göre, neredeyse imkansızdır, şu an seni, Beyaz Taç’a davet ediyorum. Tabii ki kız arkadaşın ve hocaların da gelebilir.’’

‘’O benim kız arkadaşım değil ki.’’ Zend, adam öyle söyleyince biraz utandı. Çünkü artık büyüyordu ve utandırıcı şeyleri öğreniyordu. Zend’in aksine, Maddle bundan hiç rahatsız olmamış gibiydi.

‘’Ne dersin usta? Gidelim mi?’’ Zend önce ustasına danışmanın yararlı olduğunu düşündü.

‘’Tabii ki gideceğiz evlat, Beyaz Taç bize böyle bir davette bulunmuş, nasıl olur da gitmeyiz?’’ Hollis heyecanlı bir şekilde söyledi.

‘’Ah, bu tam olarak, Avcı Bıçağı’nın bir üyesi olan ve bir Nountro’yu öldürüp gücünü kendine alan bir insanın hareketidir. Nasıl olsa şanlı Beyaz Taç, tarihte her zaman Avcı Bıçağı ile dost olmuştur ve onların yeteneklerine saygı duymuştur. Hatta üç asır önce, Büyük Inkartah Savaşı’nda, beraber savaştılar ve tarihe isimlerini kanlarla birkez daha yazdılar.’’ Adam tekrar coşkuyla konuştu. Beyaz Taç’ı çok seviyormuş gibi görünüyordu.

‘’Ah, teşekkürler, bizlerde aynı derecede Beyaz Taç’a saygı duyuyoruz.’’ Hollis mütevazı davranmaya çalıştı. İçinden, ‘’Bunlar ne zaman oldu acaba, hiç duymamıştım.’’ dedi.

Zend, ‘’O savaşları sende biliyorsun değil mi usta?’’ dedi, Hollis terleyerek başını salladığında, ‘’Öyleyse yolculukta onları dinlemeyi çok isterim.’’ dedi.

‘’Lanet olası çocuk. Yine anladı bir şeyleri.’’ Hollis söylendi, tabii ki içinden.




0 yorum :

Yorum Gönder