E.s Bölüm 6

5 Ağustos 2016 Cuma

E.s Bölüm 6




Kuyudan yukarıya doğru uçarak çıktı ve yere indi. Sırtındaki ateşten kanatlar yavaşça sönerek bedeni normal görüntüsünü almıştı. 

Dışarıda Drowlarla, Elf dostu ve onun çağırdığı arkadaşları savaşıyorlardı. Üç Troll koruma ise boğazları kesilmiş bir halde cansız yatıyorlardı. Durum hiç de iyi değildi. On beş kişilik bir Elf grubuna karşı yüzelli kadar Drow savaşçı vardi. Ayrıca yüz civarı da Elf ve Drow cesetleri etrafa saçılmış bir haldelerdi. 

Hemen yanı başında gözüne çarpan iri boyutlu olan Trollun taşımış olduğu iki adet savaş baltasini aldı ve Drow birliklerine karşi arka tarafdan saldirmaya başladı. Bir anda, bir kaç Drow’un bedenleri ikiye ayrılarak yere serildi. Roanfin ise çift kılıç elinde on kadar Drowla savaşıyordu. Tam da tüm umudunu yitirmişken arka taraftan ölen Drowlarin çığlık sesleri gelmeye başladı. 


Eldar ! Diye haykırdı, sevinerek. Onun dostundan başkası olamazdı bu. Drowlar ise bu ani saldırı karşısında şaşırdılar. Bir anda 40 kadar kişiyi kaybetmişlerdi. Etraflarında ateşten toplar yağıyor, adamlar yanarak ölüyorlardı. Bu ateş toplarının kaynağı ateşten kuyulardı. Belli ki ateş kuyularından da destek geliyordu. 
Eldar, Drow Komutanıyla karşı karşıya geldiğinde baltalarını yan tarafına fırlatarak attı. Bir eline kalkanını, diğer eline de özel yapım kılıcını aldı. 

Savaş naraları atarak ve ölüm saçan sözler sözler söyleyerek birbirlerine daldılar. Eldar, aniden gelen bir oku kalkanıyla savuşturdu, Komutan hile de yapıyordu. 

( Y. N. Orta çağ savaşlarında kollara monte edilebilinen ufak suikast bıçakları atmaya yarayan duzeneklerin benzerleri , Çin savaşçilarda ve ninjalarda, zehirli iğneler ve bilyeler olarak da yerini almıştır. 
* Bu savaşta komutanın kolunda kuçuk bir arbalet ve ok fırlatan bir duzenek mevcuttu. ) 

Ayni anda Drow’un hamlesini diğer elindeki kılıcıyla karşıladı. Kıyasıya kapıştılar. Komutan saldırıyor, Eldar karşılıyordu. Usta bir hareketle Drow’un hamlesinden siyrildi ve kılıcını koluna doğru savurdu. Komutanın bir kolu koparak bedeninden ayrıldı, simsiyah renkli bir kan kolundan fışkırırcasına akıyordu.

 Acıyla tekrar saldırdı. Diğer tarafta, Roanfin ve arkadaşları Drow askerlerini öldürmüşler, beş kişi daha kayıp vermişlerdi. Artık tüm gözler, özel yapim zırhlı savaşçı ve Drow Komutan’ındaydı. 
Eldar, bir saldırıyı daha savuşturdu, sırtını Drow’un sırtına yasladı ve ani bir ters hareketle kılıcını Drow’un yaslandığı sırtından boğazına doğru çaprazlama bir hareketle geçirdi, kılıç sırttan boğaza, oradan da beynine kadar saplanmıştı. Bir süre bu pozisyonda Eldar sırtında cansız bedenle bekledi, 

Kılıcını çektiğinde Komutanın cansız bedenini cehenneme uğurlamıştı. 
Kılıcındaki pis siyah kan pihtilarini cesedin üzerine sildikten sonra, ani bir hamleyle tekrar kınına geri yerleştirdi. Roanfine dönerek, 

-merhaba dostum ! Demek ki kaderimizde yaşamaya devam etmek varmış. Cesedin belindeki at başli kamayı aldı ve dostuna doğru uzattı. Artık sen de aradığına kavuştun dedi, gülümseyerek. 
- Peki, bu hançerin önemi nedir ? Neden bu kadar değerli ? 

Elf, bunu istersen şenliklerde konuşalım iki gün sonra geleneksel şenliklerimiz var o zaman sana bir ara anlatırım, hem de dinlenme fırsatımız olur dedi.  Birlikte Unicorn Klanı’nın topraklarina doğru yürümeye başladılar. 

0 yorum :

Yorum Gönder