Somnia Bölüm 5

7 Haziran 2016 Salı

Somnia Bölüm 5


Yazan: Khyroin
Yayımlayan: Aydehan


İyi okumalar dileriz

Yumruk yumruğa kavgada cidden iyiydi Roza. Hiç yenilmemişti. Kami Roza’ya doğru koşarken bu sefer normal bir hızda koşuyordu fakat yine de bir insandan daha hızlıydı. Hızlı bir sağ çıkarttıktan sonra  ardından bir sol çıkarttı. Roza refleksleri sayesinde bunlardan kolay bir şekilde sıyrıldı ve kendisi bir aparkat denedi.

 Kami aparkatı tuttu ve Roza’nın göğsüne doğru bir tekme vurdu. Üzerinde zırh olmasaydı eğer bu tekme onu yere düşürebilir hatta bayıltabilirdi fakat sendelemesini engelleyemedi. Bir anlık boşluğu doğru kullanan Kami Roza’nın ayağına çelme takarak onu yere düşürdü ve göğsünün üzerine dizini koyarak hareket etmesini bir nebzede olsa engellemiş oldu.


 Sağ elini yukarıya doğru kaldırdı ve içindeki tüm aura’yı-bunu bölüm sonu açıklayacağım- sağ elinde topladı. Elindeki aura o kadar fazlaydı ki artık sarı renk yerine beyaz renk olmaya başlamıştı. Kami’nin yaptığı şeyi Roza tüm vücuduna yaydı ki alacağı hasar bir nebze olsun düşsün.

 Kami tam yumruğunu Roza’nın suratına indirmeye hazırlanıyordu ki arkadan bir ses duyuldu. “Rimini do Mano kono no ven.” Ve anında çocuk yeri boyladı ve elindeki enerji vücuduna geri döndü. Roza bir şeyi fark etti bu çocuktaki aura seviyesi en az 8.seviye savaşçının aurası ile aynı seviyedeydi. Yani bu çocuk yaşına göre bir aura deposuydu.


Ruh kovma büyüsünü yapan adam yavaşça yanlarına geldi. “iyi misiniz?” diye bir soru yöneltti. Roza kafasını salladı fakat çocuk cevap verememişti çünkü bayılmıştı. Roza bu adamı daha öncede görmüştü. Bu sarayın baş büyücüsü Rudolf ustaydı.

Dünyadaki büyülerin çoğunu Rudolf ustanın ataları bulmuştu bu yüzden Rudolf usta birçok büyü biliyordu. Az önce yaptığı büyüde kendi bulduğu bir büyü olan ruh kovma büyüsüydü. “Rudolf usta o ruh çocuğun içine nasıl girmiş olabilir?” “Bir anlık boşluğunu yakalayıp girmiş olabilir.


 Veya ruh besleyen soyundan da gelmiş olabilir. Bunun gibi 3 4 ihtimal var.” Diye sorunu cevapladı kızın. Roza ellerini çenesine koyup düşünmeye başladı. Ruh besleyen nesli 100 yıl önce tükenmiş olmalıydı.
O an aklında bir ampul yandı. Hemen yere çömelip aura toplama pozisyonuna geçti. Zihnini tüm fikir ve düşüncelerden arındırıp sadece çocuğun içine giren ruhu bulmaya çalıştı. Roza geçen günlerde ruh tekniklerinin çoğunda ustalaşmıştı ve bu ruh izleme tekniği de dahil.


 İyice odaklandı ve bir ruh parçası buldu. Ruhlar geçtikleri yerde parçalarını bırakırlardı ve bir ruhun yerini bulmanın en kısa ve kolay yolu oydu. Ruh parçasına iyice odaklanıp kime ait olduğunu öğrendiğinde şoka uğramıştı. “Rudolf usta bu ruh parçası Mano’ya ait.” Dedi. Rudolf usta şaşkınlığını gizleyememişti. “10 yaşındaki bu çocuğun bedeni nasıl oldu da böylesine güçlü bir ruha ev sahipliği yapabilir?” diye bir soru sordu kendi kendine.


Bu sırada Kami rüyasında Mano ile görüşme içerisindeydi. “Merhaba çocuk ben senin içine girip seni kontrol eden ruhum adım Mano ve savaş tanrısı olarak da bilinirim.” Diye kendini tanıttı. Kami şaşkınlığını gizleyemedi. Ruh gibi değil de bildiğin kanlı canlı insan gibi görünüyordu. Yara bere içindeki suratı yüzlerce hatta binlerce savaşa katıldığını belli ediyordu. Üzerine paslanmaya yüz tutmuş bir zırh ve elinde Kami’nin her zaman gördüğü kılıcı tutuyordu.

 Kami kılıca bakmadan edemedi. “Demek Asthalon’u fark ettin. Evet bu benim kılıcım ve bu kılıç ile girdiğim hiçbir savaşı kaybetmedim. Bu kılıç büyülü bir kılıç. Tarihin en güçlü büyücüsü Lurado tarafından bizzat efsunlandı ve kutsandı. Bu kılıcın kesemeyeceği şey yoktur.” Dedi. Kami elini salladı ve rüyasında gördüğü zırh ve kılıç belirdi.

 “Yani benim rüya sandığım şeyler gerçekti ve sen benim vücudum ile adam öldürdün öyle mi?” “Evet öyle akıllı çocuk.” Dedi. Kami daha fazla dayanamadı ve saldırıya geçti. Mano bunu bekliyordu aslında. Kahverengi gözlerinde deliliğin parıltıları görünüyordu. Kami her kılıç savurduğunda Mano kahkaha atıyordu. Babası gibi dövüşüyordu. Mano kayda değer tüm savaşçıları izlerdi fakat Kami’nin içinde olduğu bir kehaneti duyduğu için çocuğu izlemekten başka bir şey yapmamıştı şu sıralar. Kami kılıcı düz bir doğrultuda Mano’ya saplamaya çalıştı.


 Mano kılıcı kolay bir şekilde savurmuştu. Kami sağ elini de savurunca eline kılıcın aynısı gelmişti ve bu Mano’yu bir saniyeliğine de olsa şaşırtmaya yetmişti. Hemen Mano’ya bir omuz vurup onu sendeletti ve iki kılıcı birleştirip sapladı. Bu saldırı Mano’nun ölmesine yetmemişti fakat 10 saniye boyunca sersemlemesine yardımcı olmuştu. O an aklına bir takım sözler geldi ve onları söylemeye başladı. Sözler bitince tüm vücudu kırmızı renkli yıldırımlar saçmaya başladı.

//DN: Yıldırım Efendisine burada ufak bir gönderme olabilir :D

 Ölüm Yıldırımı Büyüsü yapmıştı Kami fakat o bir savaşçıydı bu nasıl olurdu. Bunun açıklaması ise Kami’nin 1000 yılda bir gelebilecek olan bir mucize olması demekti. Babası efsanevi bir savaşçı ve annesi belkide tüm diyarlardaki en güçlü büyücüydü. Fakat bunu yakınlarından başka kimse bilmiyordu. Bir de Mano biliyordu. Kami büyüyü kılıçlarına aktardı ve Mano’yu yok etmeye başladı. Her zerresi yavaş yavaş yok olurken Mano son anda ışınlanmayı başarmıştı. Çocuğun bu kadar zeki olabileceğini düşünmüyordu. Hemen ruhlar alemindeki mekanına gidip kendini iyileştirmeye başladı bu sırada çocuk uyanmıştı zaten.


Çocuk uyandığında yüzünde hala öfke kalıntıları vardı. Rudolf “Ne oldu evladım neden bu kadar sinirlisin?” diye bir soru sordu. Çocuk “Benim bedenime giren ruhu öğrendim ve onunla dövüştüm. Az kalsın öldürecektim ama kaçtı.” Diye anlattı olayı kısaca. Bunu krala anlatmaları gerektiğini düşündü adam bu yüzden kalkıp gitti. “Roza bu günlük bu kadar yetse olur mu? Çok yoruldum.” Dedi. Roza da yorulmuştu. Bu yüzden kafası ise onayladı ve gitti. Kami de orada çok durmadı zaten. Kralın kendisine verdiği odaya doğru yol almaya başladı.

Aura içsel enerjidir. Savaş ve büyü teknikleri yapmak için gerekli şeydir.

0 yorum :

Yorum Gönder