DD-BÖLÜM 2- Sanırım Bu Bir Şaka!!

1 Mayıs 2016 Pazar

DD-BÖLÜM 2- Sanırım Bu Bir Şaka!!


Selam millet Mete'nin ilginç hikayesine hoş geldiniz. Bir önceki bölümde neler olduğunu az çok hatırlıyorsunuz değil mi? Ehehe elbetteki hatırlarsınız.

***

Esasında bunun olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi Tanrım nasıl bir şans bu bendeki çay istedim çay geldi oyun gerçek olsa dedim ve salakça bir mesaj zihnimde dalgalandı.

Yada ben öyle sandım...

Pekala şimdi ilk olarak şuan da yapmış olduğum şeye odaklanalım.

Arabanın içindeyim.

Peki nereye gidiyorum?

Koleje başka nereye olacak...

Okulum bir kolej ne yani beni devlet okuluna giden birisi mi sandınız?!!

Haha tamam kendimi fazla övmeme gerek yok peki kabul ediyorum. Arabayı elbette ki ben sürmüyorum bunu düşünen okuyucular varsa daha ehliyeti alamadım...

Lanet olasıca yasalar illaki 18 yaşını doldurmanı gerektiriyor...

Şoför İsmail adındaki birisi oldukça içten cana yakın birisi onu neredeyse kendi öz abim gibi severim. Neden nerede diye soracak olursanız arada puştluğu tutuyor da ondan

Fark etmez konumuz bu değil...

Şaka olarak nitelendirdiğim ve banyoda duyduğum sesten sonra okul hazırlıkları bitti ve arabaya kuruldum. İsmail abide sağ olsun oldukça hızlı bir şekilde okula geldik.

****

(7:10- DD nin gerçekleşmesine 20 dakika kala...)

'' Köse Mete o ne lan elindeki?''

O şekilde söyleyince istemsiz olarak elime baktım. Elimde tuttuğum şeyin ne olduğunu gayet iyi biliyordum. Bu yeni piyasaya sürülmüş olan DDO (Dead Days Online) adlı oyunun tanıtım makalelerinin yazıldığı bir oyun dergisiydi.

Kabul etmek gerekiyor ki adamın burnu köpekten farksız.

Adam olarak tanıttığım kişiye gelirsek ismi Serhat Uzun...

Kendisi oldukça iyi kalpli birisi lakin dışarıdan gören insanların onu bir kabadayı gibi göstermesini sağlayacak bir özelliği var konuşma tarzı olsun giyimi olsun zevkleri olsun...

Kadın zevki bile değişik...

Neyse konumuz bu değil...

''Oyun dergisi lan öyle mühim bişi değil''

''Hangi oyun?''

Bu nasıl bir sorudur anlamış değilim en son oynadığı oyun kesinlikle süper mario olan kişi bana bunu soruyor.

''DDO'' dedim kısaca.

Tabii ki bana mal mal baktı ne bekliyordun ki?

''DDO da ne lan! Bırak saçma sapan oyunları da LoL oyna ne kadar becerikli olduğunu biliyorum. Kesinlikle 30 seviye olduğunda platin kümede başlar şampiyonluğa doğru gider ve turnuvalara katılırsın... ÜNLÜ BİLE OLURSUN LAN!!'' diye bağırdı öküz.

(DN: LoL is every where )

Şimdi söyleyince önceden LoL adlı oyunu da oynamıştım. Esasen zevkli bir oyun lakin sabit sistemlere çok bağlı mesela Sona ile kimse adc oynamak istemez değil mi?

(DN: Öyle deme ap sonayla tek atmışlığım çoktur :D )

İşte bu yüzden bırakmıştım oyunu yanlış hatırlamıyorsam bıraktığımda zaten elmas kümeye çıkmıştım ama kaçıncı sınıfta olduğumu bilmiyorum.

Tamam hadi şu safa cevap verelim neredeyse 2 saniyedir cevap bekliyor anormal bir durum olmasın diye düşünüyormuş gibi yaptım.

''Aslında güzel bir oyun bir ara oynamıştım. Yanlış hatırlamıyorsam elmas kümeye de çıkmıştım ama... Sarmıyor bir zaman sonra be dostum...''

Bu şekilde muhabbet devam etti...

****

(07:28 DD ye 12 dakika kala)

Dersteyiz...

Her ne kadar kolej olmuş olsa da dersler hayvan gibi erken başlıyor...

Bazen sizi kıskanıyorum devlet okulunda okuyanlar...

Dersin konusu ise biyoloji...

Tamam bu dersi cidden seviyorum aslında yani zombilere ve vampirlere neredeyse aşığım...

Bakın yine neredeyse neden diye sorarsanız: Vampirler için Alacakaranlık serisini okumanız yada izlemenizi öneririm zaten o seriden sonra vampirlerin büyüleyiciliği neredeyse kayboldu...

Biyoloji dersinde üniversite sınavına hazırlık için tekrar bütün konuları gözden geçirmeye karar verdiler ve bu karar doğrultusunda şuan ki dersimizin konusu bakteriler oldu

''Geçmişte yaşanan bir çok veba sorununun temelini bakteriler oluşturur... Orta çağ insanları her ne kadar büyü olarak değerlendirse de esası sadece bakteriler ve virüslerdir... ''

Konudan anladığınız üzere bakteriler düşman değil mi? Pis ve iğrenç bakteriler ölün zuhahaha...!!

Konuya geri dönelim...

Bir çoğunuz biliyor aslında WD ile zombileri tanıdık orada bir virüs yüzünden insanlar zombilere dönüştü...

Kafamda bir soru takıldı durdu sizce ne? Hadi az tahmin edin evet evet....

Cevap doğru millet virüsler ile insanları zombi yapabilir miyiz?

Tabiiki bu soruyu hemen lap diye öğretmene soramayız öncelikle üslup yanlış o zaman ne yapıyoruz soru kalıbını değiştiriyoruz...!

Şu nasıl peki? ''İnsanları yaşan bir ölü haline getirecek herhangi bir virüs yada bakteri var mı? Yoksa üretilebilir mi?''

Nasıl daha iyi değil mi? Kesinlikle ehehe...

Elbette ki böyle bir soruyu sordum.

Cevap ise tamamen baştan savma nitelikteydi. Sanırım öğretmende pek bu konuda bir şey bilmiyor. Cevabı sizlere sunuyorum...

''Bunu yapmak mümkün Mete lakin...Bunu yapabilecek düzeyde yeterli teknolojik gelişmeye daha ulaşabildiğimizi sanmıyorum...'' Nasıl sizce de baştan savma değil mi?

Ülkemizde ki eğitim sistemine lanet olsun...

''melodi'' ''melodi'' ''melodi''

Bunun ne olduğunu az çok tahmin etmişsinizdir. Ama sanırım yanılıyorsunuz....

Bu ders zili falan değil tam aksine duyuru zili çok nadir çalar hatta bir çok öğrenci bilmez dokuzuncu sınıflara sorsan buda ne lan derler kesin...

Ben nereden biliyorum peki?

Annem sayesinde...

Annem bu duyuru zilini okula taktırmak istediğini okul yönetimine bildirdi. Böylelikle hem dersler tam anlamıyla bölünmüş olmuyor hemde derslerden öğrencileri uzak tutmak daha az oluyordu.

Tanrım ne dedim ben anlayın işte bu zil yüzünden nöbetçi öğrenci mantığı yok oldu okulda...

Fuu...!!!!!

En sevdiğim kavramı yok eden anneme buradan şükranlarımı sunuyorum...

****

(07:30 DD anı)

''Sevgili öğrenciler nasılsınız? Sağ olun paşalar bende iyiyim. Şimdi konuya dönmek gerekirse ben dünyanın yeni yöneticisi ehehe!!!''

''Bundan bir saat önceki duyuru aldığınızı biliyorum. Güzeldi değil mi? Sağ olun lan sizin sayenizde iddayı kazandım. ''

''Konuya gelirsek duyuruda belirtilmiş olduğu gibi bu dünya ben deniz Lucifer' a ait artık ve dünyayı tamamen bir RPG dünyasına çevirme işlemine başlıyorum. ''

''Rahatlayın önümüzdeki iki saat içerisinde zaten bir çoğunuz ölmüş olacak''

''Ehehehe eğlenceli ama değil mi?''

''Peki peki bu çağa bir isim verelim...''

''Neydi o hımm... Şu yeni oyunun ismi? Hah...! Bundan sonra ki çağın ismi D(ead) D(ays) olsun''

Bakın aynen bunu dedi aynen...!!

Lanet olsun!!

İnsanların bir kısmı korkmuştu bir kısmı ise sadece gülüyordu...

Gülenlerin içinde birde ben vardım. Tamam sesi korkutucu şekilde derinlerden geliyordu ama onun orijinal sesi değildi elbet bu kim ise kesinlikle bilgisayar programları üstünde master birisiydi.

Sesini değiştirmek için programlar mümkün değil mi?

Açıkçası sinirlenmiştim hem de aşırı derecede sinirlenmiştim.

Sanırım en sinirli olduğum anlardan birisi de buydu. İstemsizce ayağa kalktım ve avazımın yettiği kadar yüksek sesle ''S*KTİR LAN G*T SENİN O ANANI S****''

Gerisini biliyorsunuz...

Tüm insanlar bana baktı ve bende utançtan yerin dibine girdim.


0 yorum :

Yorum Gönder