DD-Bölüm 24- SON PERDE!!
Son sahnenin açılışına hepiniz hoş geldiniz!!
Şimdi bahisleri açtık millet bu herif yemek olur mu olmaz mı?
Heh gerçi karnımda acıktı ama olsun…
Bahsi kapatalım bence de sonucun ne olacağı belli çünkü
‘’Hazırlan leydi şimdi bitiriyoruz.’’
‘’Peki efendim şu hayvanın a**na koyalım’’
Bak ya yine küfretti kesinlikle benim bunu iyice bir terbiye etmem lazım!!
Köle olan birisi köleliğini bilmeli uleynn!!
//Kırbaçla terbiye yöntemi baya etkili dene bence
Koşma işini bıraktım ve toplarlandığım gibi ağır hareketler ile yürümeye başladım.
Karşımda ki de şaşırdı tabii ki ama kısa sürdü namussuzun şaşkınlığı..
Zeki!! Kesinlikle Zeki!!
İstifimi bozmadan yürümeye devam ettim. Mümkün olduğunca ölümcül bir aura salmaya çalışıyorum etrafa
Hani en azından deniyorum!!
Yani bir anda şeytan falan çıkardığım söylenemez ama…
Yürüme hızımın yavaş olması ve suratıma eklediğim epik bir gülüş sanırım işe yaramaya başladı!!
Güzel çünkü rakibin gözlerinde ufak bir korku kırıntısı gördüm.
Yumul işte şimdi o gulyabani or**pusuyla dövüşürken ki yaptığım hatayı bir daha yap(a)mam!!
Gücümün tamamı ile koşmaya başladım. Kid Slash olduğuma eminim!!
Bunu neden dedim çünkü koşarken arkamda bir fısss sesi bırakıyorum.
Elimdeki kılıç yani Leydi ise kana susamış her halinden belli.
Duygularını hissedebiliyorum!!
Dümdüz koştuğumu fark eden yaratık elinde tutmuş olduğu lambayı kafama indirmek için hazırladı ve vurdu.
*Gümmm!!*
Tabiki boşa ehehe!!!
Hemen yana doğru kaydım ve yere vurduğu kolundan yukarıya doğru ilerledim. Diğer kolu ile beni tutmaya çalıştı ama nafile o bir kez olur paşam!!
Tam boynunun arkasına yerleştim.
Bir bakalım köpeklerde bile olsa sinirlerin hepsi omurga adı verdiğimiz ortak noktadan geçmeye mahkum değil mi?
Haydi o zaman ilk orayı mahvedelim.
Elimde duran Leydi’yi hızlıca köpeğin omurgasının içine gömdüm ve başladım çorba karıştırır gibi çevirmeye…
‘’Iııınnhhh!!’’
‘’Iııınnhhh!!’
‘’Iııınnhhh!!’’
Ohooo… Birde köpek gibi ses çıkarıyor yaratık. Gerçi bir saniye zaten bu bir köpek!!
Kılıcımı soktuğum yerden çıkartıp omurgasının üzerinde başka bir yere soktum.
Bir adet ‘’Katurt’’ sesi de bu hareketimi takip etti !!
Köpekten küçük bir ‘’Hiiüü..’’ sesi çıktı ve sonrasında ise ses bir anda yok oldu…
Ardından ise gelebilecek en muhtemel son geldi. Beden öne doğru hayvani bir gürültü ile (Sesi ben bile anlamadım yazdırmayacağım) yere düştü.
Bu arada millet daha ölmedi bu canavar haberiniz olsun sadece vücuduna giden sinirleri kestim. Yani ölmese de paket!
Şimdi bir bakalım ne yapsak…
Yaratığın üstünden kalktım ve önüne doğru yürüdüm. Gözleri ile beni takip etti.
Tabi üstünden kalkerken fark edemediğim bir şey de vardı. Çarşafın yarısı yok olmuş savaşta!!
Bunu becerecek ne yaptım bilmiyorum ama bunu anlatacak özlü sözü biliyorum ‘’Yiğidin Malı Meydandadır!!’’
// Sen konuyu tamamen yanlış anlamışın gardaş :D
Ben ona o bana baktı.
Açıkçası canımda sıkıldı artık oynamaktan!
Boştaki elim ile el salladım ve kafasının yan tarafına doğru ilerledim.
Birde baktım ki hala beni izliyor.
El salladım tekrar sonra yukarısını gösterdim ve elim ile gidiyorsun dedim.
Sonunda ise onaylar ve üzgün bir surat yapısı ile kendimi belirttim.
Gerisi ise basit oldu.
Leydi’yi güçlü bir savuruş ile savurduğum anda sağ olsun o da gerekli işlemi yaptı ve kafa vücuttan terayağından ayrılan kıl parçası gibi ayrıldı.
Kıl demişken!
Bunun her yeri kıl ya!!
Yapacak bir şey yok Leydi istesin yada istemesin bu deriyi soymak için kullanılacak!
‘’Ne yapacağımı biliyorsun değil mi? ‘’
‘’ Ne yapacaksın!? ‘’
‘’ Diyorum ki şimdi bu köpekçiğin her yeri kürk ben bu kadar kılı yiyemem hali ile…’’
‘’ Yani..!!’’
‘’ Kürkü yüzücem… Bunda da sen yardım edeceksin bu kadar.’’
Dedim ve kestirip attım. Gidip kölemden de izin alacak değilim ya lan!
Ve başladım kürkü yüzmeye
Yani tamam yüzüyorum ama öyle derisini de bir şey için kullanırım tarzında değil!
Kabaca yüzdüm işte
‘’Seni lanet or**pu çocuğu!!’’
‘’Anlamadım? ‘’
‘’Senin o ananı dere kenarında s**erim!’’
// Kırbaç diyoruuum bi düşün bu konuyu :D
Şimdi yan bastım işte.
Kılıcı tuttuğum gibi fırlattım. Kodumun kılıcına bak isim verdik diye götü kalktı.
Sonrasında ise başladım yemeğe onunla uğraşamam öncelik yemek!! Sonra onun icabına bakacağım!
*mosh*
*mosh*
‘’hiuuu’’
*Mosh*
*Mosh*
‘’Hiuuu’’
İyi yedik yalnız namussuzu…
Şimdi sormayın ben söyleyeyim en güzel yeri beyniydi ama bir memiş değil!!
Gelelim şimdi kılıca tekrar aldım yerden.
‘’Anasını…’’
Tekrar fırlattım duvara!
Sevdim ama lan bunu!! Ehehe…
Bir daha aldım.
‘’Bacını.. Halanı!!’’
Bir daha fırlattım. Ama bu sefer yakın bir duvara değil. Tüm gücüm ile 190lara doğru gönderdim kılıcı.
Çok eğlenceli yeminle!! Hızlıca koştum bende 150. Odalara gelince yavaşladım. Bakalım ne yapacak diye.
190lara gitmem 10 dakikamı aldı.
Harbiden iyi fırlatmışım kılıcı yer aldığı yer 196. oda idi.
Tuttum kılıcı yukarıya doğru kaldırdım.
‘’Ühüeeee…!!! Özür dilerim sahip söz veriyorum bir daha yapmayacağım.’’
İplemeyelim. Normalde af ederdim ama iyice akıllanması gerekli ki bir daha yapamasın. Tekrar tüm gücüm ile fırlattım. Bu arada hayvani gücüm var len ehehe!!
Tahmini olarak asansöre kadar uçmuş olması gerekiyor.
Başladım koşmaya 50.ci odalar da ise yavaşladım ve yürüdüm 20 dakikalık bir süre geçti sanrım oyalanmalar ile.
Tekrar aldım elime kılıcı.
Duvara sabitlenmiş aldığımda ahaha
‘’Yemin ederim bir daha küfür etmiyeceğim sana!! Yemin ederim ne sana nede başkasına küfür edeceğim sahip ne olur atma artık beni’’
‘’hımm…’’
Bunu söylediğimde bir korku dalgası hissettim.
‘’Lütfen yalvarırım ne olur!! ‘’
// Kabul ediyorum kırbaç kadar etkili olmayacağını düşünsem de buda idare eder ama kırbacı unutma
Ne yapsak acaba? Yeterli mi ki bu ceza…
Şimdilik yeterli olsun ya…
‘’Tamam affediyorum ‘’ dedim duygusuz bir ses ile
‘’Çok teşekkür ederim sahip söz veriyorum bir daha yapmayacağım ‘’ diye cicili bir ses zihnimde doldu…
Heh şöyle işte aferin kızıma…
Bunları konuşurken aynı zamanda asansörün tekrar 9. Kata çıktığını fark ettim ve geri çağırdım.
Umarım bir bokluk yaratmazlar yine!!
Şimdi bahisleri açtık millet bu herif yemek olur mu olmaz mı?
Heh gerçi karnımda acıktı ama olsun…
Bahsi kapatalım bence de sonucun ne olacağı belli çünkü
‘’Hazırlan leydi şimdi bitiriyoruz.’’
‘’Peki efendim şu hayvanın a**na koyalım’’
Bak ya yine küfretti kesinlikle benim bunu iyice bir terbiye etmem lazım!!
Köle olan birisi köleliğini bilmeli uleynn!!
//Kırbaçla terbiye yöntemi baya etkili dene bence
Koşma işini bıraktım ve toplarlandığım gibi ağır hareketler ile yürümeye başladım.
Karşımda ki de şaşırdı tabii ki ama kısa sürdü namussuzun şaşkınlığı..
Zeki!! Kesinlikle Zeki!!
İstifimi bozmadan yürümeye devam ettim. Mümkün olduğunca ölümcül bir aura salmaya çalışıyorum etrafa
Hani en azından deniyorum!!
Yani bir anda şeytan falan çıkardığım söylenemez ama…
Yürüme hızımın yavaş olması ve suratıma eklediğim epik bir gülüş sanırım işe yaramaya başladı!!
Güzel çünkü rakibin gözlerinde ufak bir korku kırıntısı gördüm.
Yumul işte şimdi o gulyabani or**pusuyla dövüşürken ki yaptığım hatayı bir daha yap(a)mam!!
Gücümün tamamı ile koşmaya başladım. Kid Slash olduğuma eminim!!
Bunu neden dedim çünkü koşarken arkamda bir fısss sesi bırakıyorum.
Elimdeki kılıç yani Leydi ise kana susamış her halinden belli.
Duygularını hissedebiliyorum!!
Dümdüz koştuğumu fark eden yaratık elinde tutmuş olduğu lambayı kafama indirmek için hazırladı ve vurdu.
*Gümmm!!*
Tabiki boşa ehehe!!!
Hemen yana doğru kaydım ve yere vurduğu kolundan yukarıya doğru ilerledim. Diğer kolu ile beni tutmaya çalıştı ama nafile o bir kez olur paşam!!
Tam boynunun arkasına yerleştim.
Bir bakalım köpeklerde bile olsa sinirlerin hepsi omurga adı verdiğimiz ortak noktadan geçmeye mahkum değil mi?
Haydi o zaman ilk orayı mahvedelim.
Elimde duran Leydi’yi hızlıca köpeğin omurgasının içine gömdüm ve başladım çorba karıştırır gibi çevirmeye…
‘’Iııınnhhh!!’’
‘’Iııınnhhh!!’
‘’Iııınnhhh!!’’
Ohooo… Birde köpek gibi ses çıkarıyor yaratık. Gerçi bir saniye zaten bu bir köpek!!
Kılıcımı soktuğum yerden çıkartıp omurgasının üzerinde başka bir yere soktum.
Bir adet ‘’Katurt’’ sesi de bu hareketimi takip etti !!
Köpekten küçük bir ‘’Hiiüü..’’ sesi çıktı ve sonrasında ise ses bir anda yok oldu…
Ardından ise gelebilecek en muhtemel son geldi. Beden öne doğru hayvani bir gürültü ile (Sesi ben bile anlamadım yazdırmayacağım) yere düştü.
Bu arada millet daha ölmedi bu canavar haberiniz olsun sadece vücuduna giden sinirleri kestim. Yani ölmese de paket!
Şimdi bir bakalım ne yapsak…
Yaratığın üstünden kalktım ve önüne doğru yürüdüm. Gözleri ile beni takip etti.
Tabi üstünden kalkerken fark edemediğim bir şey de vardı. Çarşafın yarısı yok olmuş savaşta!!
Bunu becerecek ne yaptım bilmiyorum ama bunu anlatacak özlü sözü biliyorum ‘’Yiğidin Malı Meydandadır!!’’
// Sen konuyu tamamen yanlış anlamışın gardaş :D
Ben ona o bana baktı.
Açıkçası canımda sıkıldı artık oynamaktan!
Boştaki elim ile el salladım ve kafasının yan tarafına doğru ilerledim.
Birde baktım ki hala beni izliyor.
El salladım tekrar sonra yukarısını gösterdim ve elim ile gidiyorsun dedim.
Sonunda ise onaylar ve üzgün bir surat yapısı ile kendimi belirttim.
Gerisi ise basit oldu.
Leydi’yi güçlü bir savuruş ile savurduğum anda sağ olsun o da gerekli işlemi yaptı ve kafa vücuttan terayağından ayrılan kıl parçası gibi ayrıldı.
Kıl demişken!
Bunun her yeri kıl ya!!
Yapacak bir şey yok Leydi istesin yada istemesin bu deriyi soymak için kullanılacak!
‘’Ne yapacağımı biliyorsun değil mi? ‘’
‘’ Ne yapacaksın!? ‘’
‘’ Diyorum ki şimdi bu köpekçiğin her yeri kürk ben bu kadar kılı yiyemem hali ile…’’
‘’ Yani..!!’’
‘’ Kürkü yüzücem… Bunda da sen yardım edeceksin bu kadar.’’
Dedim ve kestirip attım. Gidip kölemden de izin alacak değilim ya lan!
Ve başladım kürkü yüzmeye
Yani tamam yüzüyorum ama öyle derisini de bir şey için kullanırım tarzında değil!
Kabaca yüzdüm işte
‘’Seni lanet or**pu çocuğu!!’’
‘’Anlamadım? ‘’
‘’Senin o ananı dere kenarında s**erim!’’
// Kırbaç diyoruuum bi düşün bu konuyu :D
Şimdi yan bastım işte.
Kılıcı tuttuğum gibi fırlattım. Kodumun kılıcına bak isim verdik diye götü kalktı.
Sonrasında ise başladım yemeğe onunla uğraşamam öncelik yemek!! Sonra onun icabına bakacağım!
*mosh*
*mosh*
‘’hiuuu’’
*Mosh*
*Mosh*
‘’Hiuuu’’
İyi yedik yalnız namussuzu…
Şimdi sormayın ben söyleyeyim en güzel yeri beyniydi ama bir memiş değil!!
Gelelim şimdi kılıca tekrar aldım yerden.
‘’Anasını…’’
Tekrar fırlattım duvara!
Sevdim ama lan bunu!! Ehehe…
Bir daha aldım.
‘’Bacını.. Halanı!!’’
Bir daha fırlattım. Ama bu sefer yakın bir duvara değil. Tüm gücüm ile 190lara doğru gönderdim kılıcı.
Çok eğlenceli yeminle!! Hızlıca koştum bende 150. Odalara gelince yavaşladım. Bakalım ne yapacak diye.
190lara gitmem 10 dakikamı aldı.
Harbiden iyi fırlatmışım kılıcı yer aldığı yer 196. oda idi.
Tuttum kılıcı yukarıya doğru kaldırdım.
‘’Ühüeeee…!!! Özür dilerim sahip söz veriyorum bir daha yapmayacağım.’’
İplemeyelim. Normalde af ederdim ama iyice akıllanması gerekli ki bir daha yapamasın. Tekrar tüm gücüm ile fırlattım. Bu arada hayvani gücüm var len ehehe!!
Tahmini olarak asansöre kadar uçmuş olması gerekiyor.
Başladım koşmaya 50.ci odalar da ise yavaşladım ve yürüdüm 20 dakikalık bir süre geçti sanrım oyalanmalar ile.
Tekrar aldım elime kılıcı.
Duvara sabitlenmiş aldığımda ahaha
‘’Yemin ederim bir daha küfür etmiyeceğim sana!! Yemin ederim ne sana nede başkasına küfür edeceğim sahip ne olur atma artık beni’’
‘’hımm…’’
Bunu söylediğimde bir korku dalgası hissettim.
‘’Lütfen yalvarırım ne olur!! ‘’
// Kabul ediyorum kırbaç kadar etkili olmayacağını düşünsem de buda idare eder ama kırbacı unutma
Ne yapsak acaba? Yeterli mi ki bu ceza…
Şimdilik yeterli olsun ya…
‘’Tamam affediyorum ‘’ dedim duygusuz bir ses ile
‘’Çok teşekkür ederim sahip söz veriyorum bir daha yapmayacağım ‘’ diye cicili bir ses zihnimde doldu…
Heh şöyle işte aferin kızıma…
Bunları konuşurken aynı zamanda asansörün tekrar 9. Kata çıktığını fark ettim ve geri çağırdım.
Umarım bir bokluk yaratmazlar yine!!
0 yorum :
Yorum Gönder